Alparslan Büyükçekiç: Ölümcül Kırılım

gelecekten geçmişe avdet eden bir kırılım
esmer tenimizin aydınlandığı bir kış günü
eşref saatinde kargışlanmış ruhumuzun müteessir ahvalini
efsunlamaya muvaffak bir ilahe olarak beliriyor
büyük bir heyecanla selamlıyoruz onu
yine de imtina ediyoruz organlarımızın tahrip edilmesinden
yine de imtina ediyoruz ilaheyi bir acuzeye tahvil etmekten
bu yüzden adımlarımızı kardaki obrukların tam gövdesine atıyoruz

saat on biri vuruyor ve biz anımsıyoruz
saat on biri vurduğunda biz hep aynı şeyi anımsıyoruz
birbirimize behemehâl soruyoruz
sen de mi aynı şeyi anımsıyorsun
korkuyoruz hakikatin baygın tilmizleri olmaktan
korkuyoruz izbe meyhanelerin aranan şantörü olmaktan
öğle vakti bir hafiyenin göğsüne üç kurşun atıldığının haberini
rencide edilmiş bir sokak köpeğinden alıyoruz

ey ilahe sen mi değiştireceksin bakışımızı
mızrağımızın yönünü sen mi tayin edeceksin
biz ki büyüdük apaçık doğruların martavallarını işiterek
büyüdük melun koruluklarda yılanyastığı yiyerek
şimdi meşum sumenimizi yeni baştan sen mi dokuyacaksın
şantörün sesini sen mi tefrik edeceksin köpeğin sesinden
şantör kaç
seni de bulacak kurşunlar

10/12/2025
110